<body>

28 Eylül 2006


Melih Bey'in fikrine karşılık aklıma şöyle bir iş geldi.
Yandaki reklamlar, Avrupa'nın önde gelen ciddi gazete ve haber dergilerinde kullanılabilir. Hedef kitle olarak da Türkiye'nin fesli kavuklu insanlardan oluştuğu kanısında olan, Türk insanı konusunda az bilgili veya ön yargılı Avrupa'lı vatandaşlar belirlenebilir. Reklamın ilk sayfası olan siyah arka planlı ilan, hedef kitleyi kafalarında bellenmiş tipik Türk imajını yeniden çizmeye itebilir ve sayfayı çevirdiklerinde, beyaz arka planlı Sertab Erener'li resmi görüp aslında Türkiye'nin düşündüklerinden ne kadar farklı olabileceğinin altı çizilebilir. Reklamın sonuna da onların daha fazla önyargıyla davranmak yerine her şeyi yerinde görebilecekleri davetkar bir slogan konulabilir. Bu reklamda Sertab Erener kullanıldı, diğer reklamlarda Yaşar Kemal gibi veya futbolcularımız gibi Türkiye'yi dışarda tanıtan insanlar veya en basidinden konsere gidip eğlenen iki genç kız görüntüsü veya sokakta gitar çalan bir delikanlı görüntüsü kullanılabilir.
Bu reklamda amaç, Türkiye'nin turistik güzellikler açısından değil de insani özellikler açısından bir reklamını yapmak olur bence. Çünkü bizi yurtdışında halen daha geri kalmış bir tutucu İslam ülkesi olarak tanıyan, Türk kızlarına ve Türk erkeklerine feslerini, türbanlarını soranlar çok var. Reklamın bu yüzden üslubu biraz daha sert, yani bugüne kadar düşündüğünüz yanlış ve önyargı içeriyor, aslında her Türk böyle değildir fikrini işliyor. Belki de hedef kitleyi biraz utandırıp üstüne Türkiye'ye çağırıp gelin görün mesajı vermek. "Turkey is not what you think of" kampanyası dahilinde başka aktiviteler de yapılabilir, örneğin "Geçmişten günümüze Türk insanı" konulu bir fotoğraf sergisi açılabilir ve Cumhuriyet dönemi'nin modern Türk insanı portreleri bu sergide yer alabilir. Lobi aktiviteleri de aynı şekilde geçerli olabilir.
Ne dersiniz?

27 Eylül 2006

RSS bilgisi

İlgilenenler için Kimsenin Ismarlamadığı Projeler'in RSS bilgisi :

http://feeds.feedburner.com/fikirplatformu

26 Eylül 2006

Anti-spam bir fikir

İstemediğimiz e-postalar var ya, onları önlemek için şöyle bir program var mı acaba :

Bana e-posta atmak için, adresimi bilmeniz yetmeyecek, bir de benim size verdiğim şifreyi bilmeniz gerekecek !

Nasıl ama ??

23 Eylül 2006

Kimsenin Yazmadığı Bloglar...

Yolun başında muhtemelen benim davetime hayır diyemedikleri için aramıza katılan ama sonra hiç yazmayan arkadaşları yandaki listeden çıkaracağız artık. Kusura bakmasınlar. Yazmaya karar verirlerse, tekrar eklemek kolay.

22 Eylül 2006

Türkçe harflerle yazılı tam adınız, soyadınız.

Bu blogda yazı yazanların, Display Name olarak Türkçe harflerle yazılmış tam adlarını soyadlarını kullanmalarını istiyoruz ve bunu da taaa başlıkta yazdık !

Ama diğer admin arkadaşın davetiyle katılan

- müsemma
- ssbb
- bahadır

bu kuralı pek takmamışlar. Kendilerinden bu düzeltmeleri acilen yapmalarını rica ediyorum.

Ayrıca, adların soyadlarının da yazım kurallarına göre Büyük harf-küçük harf ile yazılmasını da herkesten rica ediyoruz.

Düzeltmelerin makul sürelerde yapılmasına lütfen uyun.

Haluk Mesci

09 Eylül 2006

Efes Tarih Üniversitesi

Selçuk-Efes yakınlarında açılabilir böyle bir üniversite ve aynı İstanbul Teknik Üniversitesi gibi belli konularda(sosyal bilimler) eğitim verebilir. Özellikle tarih alanında eğer iyi bir kadroya sahip olabilirse London School of Economics gibi kendi alanında bir dünya markası olabilir.Acaba olamaz mı?

01 Eylül 2006

Hababam Sınıfı araştırması procesi...

Efemm, benim bir teorim var.

Diyorum ki, televizyonlarımız nesillerdir ısıtıp ısıtıp aynı tapon hababam sınıfı filmlerini gösterip duruyor. Çocuklar da, oradaki zırtapos öğrencileri (!) kendilerine örnek alıyor. Böyle olunca, kimse okumuyor, çalışmıyor, sınıf geçmiyor, gırgırdan şamatadan kendimi alıp adam olayım demiyor.

Biri sosyal araştırmacı çıksa, Hababam Sınıfı filmlerinin başarısız ögrencilerdeki etkisini araştırsa.

Sonuçlar sandığım gibi çıkarsa, bu filmler allah aşkı için yayından kaldırılsa.

Belki de eğitim kalitemiz yükselir. En azından öğrenci kalitesi bu kadar kolay bozulmaz. Ya da onları bozan şeylerden biri olsun eksilir.

Yaa, işte böyle...

Kimse ısmarlamayınca, ya da kimse gelip aslanlar ne güzel projeler bunlar böyle deyip takdir etmeyince, bir süre sonra insanın gazı kaçıyor ! Yazılmaz oluyor. Fikirler tıkanıyor belki hatta...

Sakın susmayın. Yazın. Yaz kış demeden yazın. Fikirler tıkanmaz. Projeler tükenmez.