<body>

28 Haziran 2006

Kimsenin ısmarlamadığı projeler hard copy :)

Keşke buraya daha sık yazmaya başlasak, sonra da yazılanları kitap haline getirip satsak, hem daha geniş kitlelere ulaşsak insanlara yardımımız olsa, hem de bu blogu daha popüler hale getirmiş olsak da daha fazla katılımla daha da parlak fikirler ortaya koysak. Hatta kitabın gelirini parlak fikirlerine sponsor arayanlara venture capital tadında versek, ömür boyu dua alsak :) Sadece fikir yazmaklada kalmasak, değerli yorumlarımızla arkadaşlarımızın fikirlerini geliştirsek, her projenin altında onlarca yorum görsek vs...
"Küçük bir fikrin arkasındaki aktivite, bir dahinin uygulanmayan planından daha üretkendir." James A. Worsham

27 Haziran 2006

Değişken fiyat uygulamalı OGS

Keşke köprü geçişlerinde havayollarında olduğu gibi değişken fiyat tarifesi uygulansa da hayatımızın %20 si trafikte geçmese. Mesela, köprü trafiğinin yoğunluğu sersörlerle (dakikada geçen araç sayısı olarak) ölçülse ve yoğun saatlerde geçiş pahalı, az olduğu saatlerde ucuz olsa.
Bir "invisible hand" etkisi misali hersey sonunda equlibrium'da buluşsa.
Mesela saat 18-20 arası geçiş 7 YTL olsa fakat 20 den sonra 1 YTL'ye düşse. Her şey daha güzel olmaz mı? :)
NOT: her allahın günü ogs gişelerinde 2 km sıra olurken hala inatla 4 tane bomboş KGS gişesinden birini daha OGS yapmayan statüko'cu zihniyetten böyle bir haraket beklemek ne kadar doğru olur bilemem tabi.

26 Haziran 2006

Altın günü online

Eskiden kadınların altın günleri olurmuş. 15 günde bir içlerinden birinin evinde buluşulur, herkes evinde buluştukları insana bir altın verirmiş. Geleneğin amacı, insanların eline toplu para geçmesi ve sohbet ortamının yaratılması imiş. Teknolojinin, insaları fiziksel olarak uzaklaştırdığı çağımızda neden bu altın günlerini sanal ortama taşınmıyor ki? Düşünsenize, mesela öyle bir grup düşünün ki 12 katılımcıdan oluşuyor, her birinden her ay 100 YTL çekilmek üzere 1.200 YTL her katılımcıdan önden çekilip 12 aylık taksitli satış gibi her ay extrelerine yansıtılıyor. Böylece ilk para ödenen kimse ilk ay 100 YTL vererek 1200 YTL nakit para eline geçiriyor. En son ödenen kimse ise belki biriktiremeyeceği bir tutarı yıl sonunda alıyor. Bu sistemi online ortama taşıyan biri faizlerin tekrar yükseldiği günlerde kar edebilir veya kazandığı parayı TEMA, Engelliler Vakfı vs. tarzında bir vakıfa bağışlayıp sosyal sorumluluk bilincinin doruklarına çıkabilir. bu arada insanlar sitenin forum kısmında sohbet edebilir, maddi güçlerine göre gruplar kurabilirler. İşte tasarruf, işte sohbet. :)

06 Haziran 2006

Kültür Evleri

Bu gün kitap okumaya heveslendiğim sırada aklıma gelen bu fikri paylaşmak istedim sizlerle. Yasal zorunluluk getirilerek her semte daha sonra her mahalleye daha sonra da her 3 apartmanın kullanımına bir kültür evi açılsa..Belediyeler bu yerlerin kiralarını kendileri karşılasa ve bu yerlerin içerisine kütüphaneler oluşturulsa. Bu evlere birer küçük cafe de açılsa böylece işsiz insanlara iş olanağı da yaratılmış olsa. Bu açılacak evlerde iç eğitimler verilse. Mesela o civarda oturan bir jinekolog var ve bu doktor kadınları bilinçlendirmek adına küçük toplantılar düzenlese ya da iyi yemek yapan bir ev hanımı yemek yapmak konusunda yardımcı olsa.Yani konu sınırlaması olmadan tamamen fayda edinme ilkesiyle insanları birbirleriyle buluştursa.
Fakat bu satırları yazarken kendi tezimi çürüttüm.Canım ülkemizdeki saygı değer(!) insanlar çeşitli abidik gubidik isimlerle dernekler açarak kumar oynatıyorlar.(Örn:Angora Tavşanı Seven Taksi Şoförleri Derneği)Bu bahsettiğim Kültür Evleri de acaba böyle bir olaya ev sahipliği yapmak zorunda bırakılırlar mı diye düşünmeden edemedim.Fakat bu tarz evlere ihtiyacımız olduğu kesin diye düşünüyorum.

02 Haziran 2006

Storekran


Bu, kapaksız cep telefonları için. Kapaklılara da talep doğrultusunda yapılabilir.
Genelde telefonlarımızı cebimize, çantamıza, arabamızın bir kenarına ya da bilumum bir yerlere koyarız. Bazen yere düşürürüz, bazen cepten çıkarırken, cepte bulunan bozuk para ya da anahtar cep telefonumuzun ekranını çizer, yanlışlıkla ters koyarız bir yere, üzerine bir şey dökülür vs.

Transparan özelliğe sahip bu storun özelliği şu: Telefonunuz çaldığında, isterseniz otomatik olarak açılıyor, isterseniz siz açabiliyorsunuz. Ekranın çizilmesini ya da tozlanmasını önlemek için kullandığınız cep telefonu kaplarına ihtiyaç duymuyorsunuz böylelikle. Basit bir mekanizmaya sahip olduğu için, açma kapamada herhangi bir sorun yaşamadan, yaklaşık bir saniyeden az bir zamanla ekranınız açılabiliyor.
Transparan stor telefonunuza farklı bir hava katıyor. Tasarımı güçlendirdiği gibi, hiç bir şekilde çizilmiyor. Korkusuzca, cebinizden çıkarıp rahat rahat konuşabilirsiniz artık.
(Bu storun diğer bir özelliği ise, bu şekilde üretilmeyen telefonlara da takılabilmesi. Yanlara takılan minik mıknatıs özelliğine sahip düzenek sayesinde, orijinalinden bir farkı olmaksızın telefona rahat bir şekilde uygulanabiliyor.)
(Ayrıca bunu bilgisayar monitörlerinde de uygulamak lazım. Özellikle Apple'ın LCD monitörleri çok hassas oldukları için, böyle bir düzenek yararlı olabilir. Toz ve çizikler bu monitörlerin baş belasıdır çünkü.)