<body>

26 Eylül 2005

Düşakabin

Düşakabin

Banyolardaki 'duşakabinler' gibi ajanslarda da renkli camlarla kaplı, hiç bir sesi iletmeyen-geçirmeyen kabinler olsa. Adı da "Düşakabin" olsa; düş kurma yeri. Veya avazı çıktığı kadar bağırmak isteyenler onun içine girseler. Sonra bağırıp rahatlmış bir şekilde dışarı çıksalar. Ya da reklam yazarı fikre sıkışmıştır. Düşakabinimizin içine girer. Bir saat sonra dışarı çıkar. Evreka! büyük fikir bulunmuş, Düşakabin işe yaramıştır.

Veya şirketlerde de böyle bir şey olabilir: Şirket çalışanları Düşakabin'in içine girerler. İstedikleri aktiviteyi(!) yapıp rahatlamış bir şekilde dışarı çıkarlar. Böylece performansları yükselir, motivasyonları artar. :)

Ama düşakabinin şöyle bir negatif yönü olbilir: bu sefer kabinimizin önünde tuvalet kuyrukları gibi uzuun kuyruklar oluşur.
Aşağıdaki diyalogların gerçekleşmesi de muhtemeldir:

Reklam Yazarı: İlk önce ben geldim. Lütfen, fikre sıkıştım. Virgül aşkına!
( bacaklarını birleştirir. ama ellerini başına koyar. :) )
Sanat Yönetmeni: Değişik şekiller görüyorum. Bırakın beni! Sanal dünyama, geldiğim yere geri dönmeliyim...
Müşteri Temsilcisi: Yeter artık, çocuğumu doğurmak istiyorum.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home