<body>

15 Ekim 2005

Taklit engelleyici

Son zamanlarda tartışılan konulardan biri: Reklamcılıkta taklit, intihal, esinlenme vs. Geçenlerde çıkan bir gazete ilanı ve ardından yayınlanan reklam filminden sonra sektörde bu daha da tartışılır oldu. Bazen bile bile, bazen de istemeyerek de olsa yapılan 'aklın yolu bir' işlerin önüne geçebilmek için şöyle bir şey yapılabilir belki:
Bir internet sitesi kurulur ya da bir program yazılır. Dünyada ve Türkiye'de şu ana kadar yapılmış tüm reklam kampanyalarının ilanları, reklam filmleri, basılı malzemeleri, radyo spotları, kısacası bir reklam kampanyasını kampanya yapan ne varsa, bu programa ya da siteye eklenir ve bir arama motoru yaratılır. Ve ürün / marka kategorileri belirlenir: Otomotiv, kozmetik, yiyecek / içecek, tekstil vs. Ve Google'da olduğu gibi, belli başlı arama kriterlerine bağlı kalınarak istenilen kelime aratılır. Çıkan işlere bakılır ve kazalara karşı kesin korunma sağlanır:)

1 Comments:

Blogger Haluk Mesci said...

Fırat, bu tür arşivleme - aratma mantıklı yapılar hemen her pazarda var...

Sahici 'multiple discovery' vakalarına bir diyeceğim yok : Söz konusu kontrol olanaklarından yararlanarak emin olabilir insanlar.

Kanımca, asıl ihtiyaç, çalma-çırpma alanında. Buna engel olmak için, çoğunluktaki kişilerin ahlaki değerlere sahip çıkması ve herhangi bir hırsızı yakalattığı gibi yakalatması. Böylece, çalmacı-çırpmacı reklamcı (!), tasarımcı (!), sanatçı (!), bilim adamı (!) vs cezalandırılabilir. Caydırılabilir.

Bilim adamlarının, akademisyenlerin etik kurulları var : Çalıntı eserlerin (!) sahiplerinin unvanları bile geri alınabiliyor.

Benzeri bir yapının sanat veya reklam alanında ortaya çıkması için, meslek mevzuatının düzenlenmesi sağlanmalı.

Kulakları çınlasın Çetin Ziylan reklam eserlerinin de Fikir Eserleri Yasasına girmesi için ne kadar çaba harcadı. Sonuç minimal. Yasa koyucu reklam kurumunu takmıyorsa, arakçı reklamcı niye taksın ?

Mevzuat izin vermiyorsa, özdenetim üzerine gitmeli. Gidilmeye çalışılıyor. Orada da reklamcıların gösterdiği özeni, medya ve reklamverenler göstermiyor bildiğim kadarıyla. İnanılır gibi değil ama, böyle.

Batı kaynaklı filmlerde izliyoruz : Çocuk tecavüzcüleri yer değiştirdiği zaman polis bunu dikkat alanına sokuyor. Reklam arakçıları teşhir edilebilmeli ki, aklı başında reklamverenler de dikkatli olsun.

Ancak, küçük reklamveren (!) olma durumundaki üreticiler ürünlerinde bu denli kopyacı iken, reklamların araklanması onları niye rahatsız etsin ?? Etmiyor zaten. Adını ettiğin reklamları onaylayan reklamverenle ilgili bir takım şeyler dinledim, doğruysa tencere kapak durumu söz konusu demektir.

6:35 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home